Zaman değerini bilenlere aittir.
BİRKAÇ KELİME İLE …
Merhaba;
Kendimden kısaca bahsetmek istiyorum. Annemin söylediğine göre 15 Aralık, nüfus cüzdanımda olan bilgiye göre ise 1 Aralık tarihinde Erzurum’un soğuk bir kış gecesinde akşam 19:00 civarı gözlerimi Dünya’ya açmışım. Bu vesileyle iki doğum günü kutluyorum. Biricik babacığım çocuklarını okutma isteğiyle ben 9 aylıkken bizi İstanbul’a getirmiş. Annem der ki; köyden merkeze gittiğinde merkezdeki ilkokulda siyah önlüklü öğrencileri görünce kocaman bir iç geçirmiş ve Allah’a dua etmiş benim çocuklarım da okuyup iyi birer insan olsalar diye. Çok şanslıyım ki akıllı ve iyi bir erkek kardeşe sahibim. Aramızda sadece 18 ay olmasına rağmen kendinin benden çok küçük olduğunu düşünür. Bana ilham veren, her zaman onun gibi olabilsem dediğim bir tanecik ablacığımı da çok seviyorum. Bilim insanı olan sevgili ablama çok çok sevgilerimi iletiyorum. İnsanlığı kötü virüslerden, bakterilerden kurtaracak şifalar bulsun inşAllah. 🙂
Yolları o zamanlar çamur içerisinde olan sevgili Mustafa Kemal Paşa Mahallesindeki tek ilkokulumuz Saadetdere ilköğretim okulunda ilk öğrenimimi tamamladım. Annem ve babam bizi elimizden tutup okula götürüp getirirdi. Anneciğim kocaman bahçemiz içerisinde bize türlü türlü oyun alanları tasarlamıştı dışarı çıkmayalım, çingeneler de bizi kaçırmasın diye. Sevgili ablamın büyük masamızın altında, anne ve babam için hazırladığı gölge oyunları senaryolarında bana ve kardeşime her zaman bir rol düşerdi . Ablamın yine bizim canlandırmamızı istediği filmlerde, filmin ortasında ben şimdi ne diyecektim diye sorularımıza sabırla bunu bunu diyeceksin dedikten sonra tekrar role girerek ilgili replikleri tekrar etmeye çalışmamız anımsadığım en güzel anılarımdan.
Gelelim ortaokul ve liseye. Avcılar’da bir yada iki okuldan biriydi hatırladığım kadarıyla Avcılar 50.Yıl İnsa Lisesi. Pastaneye gittiğimizden dolayı disiplin cezası verecek kadar katıydı o zamanlar. Neyse ki ben universiteyi bitirdikten sonra pastanaye gitmeye başladım. Derslerin ortasında sınıfa aniden giren ve arama var eller yukarı diyerek çantalarımızı arayan disiplin kurulu hocalarını da pek severdik doğrusu. Ne ilginçtir ki anı defteri bile getirmek suçtu okula.
Çalışkan bir öğrenci olmamdan ötürü Lise son sınıfta ve üniversite yaşamım boyunca karşılıksız Hacı Ömer Sabancı bursu almaya hak kazandım. Paramı her ay maaş ile çalışan bir işçi gibi gider Avcılar Akbank şubesinden alırdım. Sanırım bu nedenle Akbank’a şu an bile kendimi yakın hissediyorum.
İstanbul Üniversitesi Elektronik Mühendisliği Fakültesinin ilk mezunlarındanım. İstanbul Üniversitesini 2.likle tamamladıktan sonra İstanbul Teknik Üniversitesi Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Devre ve Sistemler Anabilim dalında master programını kazandım. Master tezini “Kaotik Sistemlerden Random Sayı Üretilmesi” konusunda hazırlayarak Kara Harp Okulunda ilgili tezimi sunma imkanı buldum.
Ardından İstanbul Teknik Üniversitesi Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Devre ve Sistemler Anabilim dalında Doktora programına başladım. Doktora derslerini başarıyla tamamladıktan sonra doktora yeterlilik sınavını 100 ile geçtim ve tez konusu olarak “Beyinde Seçici Dikkat Mekanizmasının Modellenmesi” ile ilgili proje önerisi sundum. Juri oybirliği ile önerimim, tez konusu olarak kabul edildi. Buna rağmen sonrasında ne oldu diye sormayın? Zira gerisi oldukça karışık. Bir o kadar da üzücü benim açımdan. Hayatım boyunca herşeyi tamamlayan ben doktora tezimi tamamlayamadım. Nerdeyse her gece rüyalarıma giriyor. Üniversitedeyim, tezimi sunmaya çalışıyorum, hocalara gidiyorum, onlara bir şeyler anlatmaya çalışıyorum. Ama her defasında kötü kalpli bir peri bir şeyleri engelliyor ve ben bir türlü o mutlu sona ulaşamıyorum. Hani derler ya her şey nasip ve kısmet. Bakalım bu konuda yazgım ne olacak?
Avcılar’da bir yada iki okuldan biriydi hatırladığım kadarıyla Avcılar 50.Yıl İnsa Lisesi. Pastaneye gittiğimizden dolayı disiplin cezası verecek kadar katıydı o zamanlar. Neyse ki ben universiteyi bitirdikten sonra pastanaye gitmeye başladım. 🙂
İstanbul Üniversitesi Elektronik Mühendisliği Fakültesini 2.likle tamamladıktan sonra İstanbul Teknik Üniversitesi Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Devre ve Sistemler Anabilim dalında master programını kazandım.
Neyse nerdeyse çocukken başladığım ve orda büyüdüğüm bir aile gibi gördüğüm Gantek Teknoloji’den bahsetmeden geçmeme imkan yok. Hala Gantek Teknoloji Firmasında Genel Müdür Yardımcısı olarak çalışmaktayım. Kocaman, güçlü bir ekibimiz var. Hepsine sevgilerimi gönderiyorum.
İş dışında neler yapıyorum derseniz. Şiire merak sardım. Bu sitede şiirlerimi de bulacaksınız. Ama en önemlisi, Eylül 2021’de seçtiğim şiirlerimden oluşan, “Aşk’ın Sonsuz Gizemi” isimli şiir kitabım yayınlandı. Tüm online alışveriş sitelerinden bulabilirsiniz. Umarım zevkle okursunuz.
Beğendiğim şiirlerimi Youtube kanalımda sesli olarak okumaya başladım. “Sarav Asiye Yigit” youtube kanalıma abone olabilirsiniz. Çocukluğumdan beri gelen uzay merakımdan dolayı sanırım, şu an bilim kurgu bir hikaye yazıyorum. Ablam sağolsun. Gökteki parlak nesneleri gösterir ve bakın işte uçan daire, geliyorlar derdi. İşte böyle şen şakrak büyüdük biz.
Bir ara alternatif tıpa merak sardım. Acmos olarak adlandırılan bir yöntem ile ilgili egitim aldım. Çok tatlı insanlarla tanıştım. Aslında hala ilgilenmekteyim. Sevgili Doc. Dr. Şafak Nakajima Hanımdan Ruhsal gelişime dair bir aylık egitim aldım. Harikasınız hocam.
Lumosity.com adlı sitede beyin gelişim programına dahilim. Yaşlandığımda beynim hala sağlam kalsın diye takip ettiğim bir site. İnşAllah işe yarar.
Hayatımda çok önemli yere sahip sevgili çocukluk arkadaşlarım Emine, Menice, Şükran, Semra, Zülal, Emel hepinizi çok seviyorum. İyi ki hayatıma girdiniz ve hala ordasınız. Hiç çıkmayın tamam mı?
Değerli Dilara Samur Hocadan “Oğuz Abadan Müzik Okulunda” Piyano ve Şan dersleri aldım. Herbiri benim için çok değerli olan arkadaşlarımdan oluşan sevgili “Hoşseda Koro” grubunda şarkı söylemeye başladım. Sayın Cihat Hırçın hocamız bizleri çok güzel yönlendiriyor ve motive ediyor. Hepsini çok seviyorum.
29 Temmuz 2017 yılında tertemiz yürekli sevgili Ses Atölyesi hocam Cavit Mürtezaoğlu Bey ile tanıştım. O günden beri değerli hocam ile çalışmaktayız. Bu çalışma 17 Ekim 2019 yılında ben Las Vegas’dayken netd.muzik’te yayınlanan “Cennet’in Firarisi” isimli ilk tekli müzik çalışmasıyla taçlanmış oldu. 8 şarkıdan oluşacak album çalışmalarımız, Sayın Bektaş Mürtezaoğlu Hocam ile devam ediyor. Asıl güzel süpriz, ikinci teklimin “Sarav Hediye” olarak 13 Ocak 2022’de yayınlanması oldu. Sırada iki klipli tekli daha var.
Sayın Cihat Hırçın hocamdan, Ekim 2020’de “Türk Musikisi Makamları ve Usulleri”konusunda ders almaya başladım.
Tanini, Bakiye, Koma, B. Mücennep, K. Mücennep kavramları ile derslerimize başladık.