Şarkı söylemeyi çocukluğumdan beri çok seviyorum. Minik radyomuzla, annem-babam bizi sabah uyanmak istemediğimizde, hadi kalkın çocuklar Emel Sayın çalıyor diye yatağımızdan kaldırırdı. Hemen gözlerimizi açar, hani nerde ? derdik. Emel Sayın, Zeki Müren, Ahmet Özhanlarla büyüdük biz. Babamın bülbül gibi bir sesi olunca, ablamın da evimizde gazino sahneleri oluşturup bizleri sahneye çıkarma azmiyle lise yıllarına kadar hayatım müzikle geçti. Fakat zorlu lise dersleri, güzel bir univeristeyi kazanma isteği nedeniyle yoğun ders çalışmalarım, zamanımın hemen hemen hepsini alıyordu. Lisans, master, doktora (proje kabulü sonrası bırakmak durumunda kaldım) derken yoğun iş hayatı başladı. Ama işte hayaller hep yürekte kalıyor. 2016 yılında sayın diksiyon hocam Cihangir Göker Bey’in yönlendirmesiyle şan dersleri almaya başladım. Fakat bir yıl içinde o kadar hocam değişti ki, dertleşmek için Cihangir hocamı da arardım. Sesimi geliştirmek istiyordum ama devam ettiğim yerden hocalarımın devamlı değişmesi nedeniyle verim alamıyordum. Hocalarımı çok seviyordum ama tam alışıyordum yenisi geliyordu. En son hocam tekrar değişince bu kursu bıraktım. Malum her tanıştığınız insan gönlünüzde yer ediyor. Çabuk seven ve alışan biriyim. Hep ayrılık, hep ayrılık artık beni yormuştu… Diğer taraftan müzik ile uğraşma hayalim günden güne daha çok içimde büyüyordu. Internet üzerinde devamlı araştırma yapıyordum, bana faydalı olacak bir kurs bulabilmek ümidiyle. Araştırmalarım devam ederken, 10 Temmuz 2017’de Ses Atölyesi isimli bir kurs buldum ve hemen web sayfalarında görünen telefon numarasını aradım. Karşıma çok tatlı sesli Cavit Murtezaoğlu çıktı. Derdimi telefonda kendisine anlattım, hayallerimden bahsettim. Gel bakalım, bir görüşelim seninle dedi babacan sesiyle. Çok iyi hatırlıyorum 13 Temmuz’da Maslak’ta bir müşteri toplantım vardı. Öğle yemeğimi yemem, Cavit Hoca ile görüşmeye giderim diye bir plan yaptım.

Açıkcası Beyoğlu gittiğim bir yer değil. Yandex ve Cavit Hocamın tarifleri sağolsun. Bir de 15 Temmuz kutlama hazırlıkları için pek çok yol da kapatılmış. Nihayetinde kursun olduğu yeri buldum. 13 Temmuz 2017 tarihinde ilk kez yüz yüze görüştüğüm Cavit Hocam, gördüğüm o anda sevecenliğiyle, yapıcı önerileriyle, motivasyonu ile kalbimde yer etti. İlk dersimizi 29 Temmuz 2017’de yaptık.

Nasıl anlatmalıyım hocamı size? Aslında kursa başlamam sesimi geliştirmeye dönüktü. Yani “single” çıkarmak hele hele albüm çıkarmak aklımın ucundan bile geçmezdi. Fakat hocam beni o kadar yüreklendiriyor, motive ediyordu ki, zamanla hocamın söylemleri hayalim oldu. Gülen samimi içten gözleri, çalışkanlığı ve üretkenliği, öğrencileri bizlere olan saygısı, sevgisi, disiplini, belli bir plan doğrultusunda dersleri aktarışı beni çok ama çok etkiliyordu. Kendine ait üzerinde çok emek verdiği bir metodu vardı. Ve birlikte 17 Ekim 2019’da ben Las Vegas’dayken, yaptığımız çalışmaların taçlandığı ilk “single”ımız, “Cennet’in Firarisi”, Netd muzikte yayınlandı. İnanın hayalini bile kuramazdım. “Single”ın klip çekimlerinde Cavit Hocamın yanında, sevgili eşi San, oğulları Bektaş, Bayrek, sevgili Töre bana çok destek oldu. “Single” sonrası albüm yapalım dedi, “Cennet’in Firarisi” de tek başına kalmasın, onu da albüme alırız dedi. Gerçekten hocam, inşAllah ne güzel olur dedim. Birbirinden güzel parçalar besteledi. Bana ait olan bir şiirimi besteledi. Her Cumartesi günü ders yaptığımız odaya girip hocam merhaba nasılsınız diye sorduğumda bomba gibiyiz derdi. Yine çok çalıştık derdi. Ben de ne güzel hocam derdim.

Dünyada tanıdığım en iyi ruh, sevgi, içtenlik dolu, güzel ve masum bakan gözleri hep yanımda. Sizi hiçbir zaman unutmam sevgili Cavit Murtezaoğlu Hocam.

Siz bana daima aydınlığı, çalışkanlığı, inancı, sevginin değerini, dostluğu, görünmeyeni görmeyi, bilinmeyeni bilmeyi  öğrettiniz.

Sizi çok ama çok seviyorum sayın Hocam, Arkadaşım ve Ağabeyim…

Sonsuz sevgi ve selamlarımla bana verdiğiniz Sarav ismiyle sizin el yazmanızla imzamı atıyorum.

23 Agustos 2020 – Pazar